10 Mart 2011 Perşembe

bugün

blog'lar engellendi diye başka bir blog almıştım bambaşka bir siteden. çünkü bu istek durdurulamıyor. yani yazmazsam patlıyorum. sıkıntı böyle göğsümle karnım arasında bir yerde.
kitabını alabilir miyim'i öyle bir sor ki kalbini alabilir miyim olsun. işte tam öylesin. kalp atışlarını sinemada in real life different duyuyoruz. hani mesela çok yaklaşınca da olur. yüzmeyince boynum nasıl tutuluyorsa, öpmezsek ... olacak.
sevgili kocaman adam, nevzat'ı dinlemek ister misin?
yani bütün bunlar öyle hızlı uçuşuyor ki kafamda, -kafa çok kaba bir sözcük mü, kim öğretti bunca kibarlığı ya da sahteliği- yani onların bana hissettirdiklerini size hissettirseydim orgazm olurdunuz.
ke'ye yazmıyorum. bana uygun değil. bana göre değil. benim için değil. benimle değil. beni yansıtmıyor. göbeğim kocaman. sanki içinde bebek var. bebek girince nasıl olur? bu aralar herkesin bebeği oluyor. bebekliler bebeklerini anlatıyor. ben ne anlatıyorum? kocaman bir dans. kocaman bir öpücük. kocaman bir sevgili. yani evreler öyle belli ki. evlenirsen kocan olur. doğurursan bebeğin olur. ölürsen kaybolur gidersin. kitap yaz, resim yap, şiir oku. ölürsen kaybolur gidersin. hani varmış ya, ağaç devrilse, ormanda kimse yoksa, ses çıkar mı? asansörün sesini duydum. adımları hep dinlerim. bunun bana verildiği yere de lanet olsun. hayat başlı başına bir zorlama. ben başlı başına bir devamcı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder