30 Nisan 2011 Cumartesi

seni çok özlüyorum

çok özlüyorum
içimde bir şey eksik bu belli
belki onu özlüyorum
ne seninle ne sensiz -- doluyor
bir sürü pamuk koydum
azalıyor ama senin yanında
güzelleşiyor
yapamayacağım
böyle devam edemeyeceğim
tüm festivallerin canı cehenneme
tüm kanların
tüm sigaraların
tüm dizilerin
tüm noktaların
tüm acıların
yine duş
yine kir
yine duş
yine kir

11 Nisan 2011 Pazartesi

sen

benimle yaşadın
ben onunla
o benimle
ben sen o
biz siz onlar
sonra onu gördük
sonra ona bakınca
sonra işte olanlar oldu

seni seviyorum sevgilim

seni çok seviyorum
sushi kadar
atlar kadar
yer gök deniz kadar
benim kadar
senin kadar
seni seviyorum sevgilim
seni çok seviyorum
aşağılanmış hissettirecek kadar
başka hiç bir şeyin yapamayacağı kadar
güzel ...'lı bir kadın olarak
seni
çok
seni
çok
..

kalmana

izin verdi
kalmana izin...

bazen

öylece dalıp gidiyorum
bazen
öylece dalıp gidiyorum
bazen
gidiyorum
bazen
öylece
bazen
dalıp gidiyorum
neyse ki
dalıp gidiyorum
ya daha uzaklara gitsem...

8 Nisan 2011 Cuma

bir hafta on yılı döverse

on yıl bir haftayı ezermiş.

yaşamadığın birini

sevmek en kolayı
peki, yaşadığın birini sevmek?
insanları değil de eşyaları sev -- demeyen biri
ama insanları da değil de projelerini sev -- demeyen biri
dünyada maddeler var
ben belki de seni hiç öpmediğim kadar öpüp sonra çeker giderim sevgilim
ilk hallerinde dondurabilsem insanları
neyi severler
neyi severler bilmeden neyin yansımasıdır o
neye heyecan duyarlar
tanıdıkça
ben bugün üzüldüm sevgilim
senden istenilen soru sormadan
sadece bazı görevlerini yerine getirmekken
ben bugün soru sordum sevgilim
sence biz o kadar güçlü olup
sormasam daha iyi
ben soru sorunca sevgilim
cevaplarını vermek için bir an bile düşünmediğinde
ben işte buraya gelip
yazıyorum
midemdeki yumruk boğazımdaki yumruya dönüştü
ve sen
onu da görmedin

bir uyuşturucu olarak dizi izlemek

sanki biraz önce babam bağırdı da ben de bir çocuk gibi sustum.
otoritenin, gücün, ..., evet
gördük bir kez daha
ne kadar ne değişiyor
kadın tutmazsa
olacağı yok
bir sıfır yenik başladığın bir maçı nasıl kazanabilirsin
küçüğüm
benim bugün her yerim yandı
oyunculuk
bunun için miymiş?

karnımdan

ve ağzımdan yazıyorum
bu ne demek bilmiyorum
ağzımdaki tadı ve karnımdaki saplantıyı duyabiliyorum sadece
kızgınlıkların arkasındaki boşluğu doldurabilirsen
belki barışabilirdik biraz
kararlar, yollar, insanlar
hayat devam ediyor
geriye dönüş yok
kararlar, yollar, insanlar
bir şarkı
bir bardak kahve
biraz cesaret
bir öpücük
bir bakış
bir bakamayış
en çok o bakamadıklarında anlatıyorsun ya
işte onu ben çok seviyorum
canımı en çok bu yaksa da

yaşamak istediklerin

neler
hangi şarkıları dinlerken aslında neler yaşanıyorken sen neler yaşıyorsun
gidenler o kadar iyi değil
kurtarmak için
öldürmek gerekirken
sorularımı ben anladım ki
asla sana soramayacağım
hayat bu kadar tanımsızken
bir araya gelmek bu kadar zorken
yine de sadece sevmek
güzel olurdu
biz işte o gün
bittik

maddelere sahip olmak

o kadar da iyi değil.
birbirimize sahip olamadıktan sonra...

6 Nisan 2011 Çarşamba

beni çok sevdiler -- dedim

evet, görebiliyorum -- dedi.
sevilecek çok sevilecek o şeyleri...
beni sen bile merak etmezken...
onlar nasıl merak etsin...
ellerim pamuk. pamuk kızım dedi.
verdiğim sözü tutamadım.
içim rahat.
delirdim yanında.
geldim ve bulamadım.
ne olacaksa olsun.
sabah en güzel duşumu alacağım ve sanat başlayacak.
sigara ve akciğer açıcı yüzmek.
çok güzel insanlar.
çok sevdiler.
ağır geliyor dedi.
dirty speech.
şu an yunanistan'da bir tavernadayım.
bilgisayarın sesi bile korkuturken... sen?
dönüyorum.
yarın, bu yazdıklarıma bağlantım olmayacak.
ama gittiğim yere kendimi, evet, götüreceğim.
adımı sayıklarsan buna sevineceğim.
tırnaklarımı diplerinden kesiyorum.
sonra izliyorum.
elimde hep yazılar var.
bedenimde yazılar taşıyorum.
bedenimde seni taşıyorum.
kolumda bir boncuk var.
sıkılmak da değil bu, bir disiplin iddiası.
bir irade muamması.
sevgilim.
sex and the city.
boşluk.
betty.
canım.
kadınlarım.
canım.
sen.
sen.
sen.

4 Nisan 2011 Pazartesi

anti-aging ve bir doğum günü

kremleri satmak isteyen kadın: artık 25'lerde olmadığınıza göre..
ben: (sessiz)
havuzdaki teenage'ler: ne kadar çok yüzdünüz, kaç kere gittiniz, biz yoruluyoruz, kendinize gelin.
ben: 50.
sen: onunla beni mi konuştunuz?
ben: sen ne sersem bir şeysin.
taksiye ben: kestane alır mısınız?
taksi: yok, teşekkürler.
ben: niye?
taksi: peki, ay, alayım o zaman. (senden sonra ısrarcı oldum, adamım)
şarkı: lokme.
dizi: sex and the city.
film: juan.
sevgilim yarın beni ne kadar uzun öpeceksin?
değişen başka bir şey yok.
190x130 resmimin boyutları.
seni seviyorum sevgilim.
hbk demiş ki -- çok pornografik. hani böyle yazmak, her şeyi online paylaşmak...
ben porno severim bazen.
hbk demiş ki -- anne, baba ile olan hesaplaşmaların yıllarca yıllarca sürmesi ilkel.
"everest my lord" yarın senin suratını yalamak istiyorum.
klasik müzik, barok.
toplanmış bir ev.
ama her yeri sanat dolu.
yamuk duran kutuyu bu gece düzeltmeyeceğim.
anneciğim yeni yaşımda seni her gün arayacağım.
rüyalarında ben varken yanında kim var, söylesene...
varlık dergisi güzel bir dergi.
carmen de tüm tanıdıklığına rağmen...
anlaşılır olmak için yazmak ne tuhaf bir şey olmalı.
kendimle olmaktan ilk kez bu kadar zevk alıyorum.
bozuk evlerin ötesindeki gökyüzüne bakarken bana şık bir damla sakızlı kahve getirdiler.
tüm saçmasapanlığına rağmen kaybolduğum için seni seviyorum.
çıkmak, uçmak, ... dileğiyle...

1 Nisan 2011 Cuma

arabesk ağır

tüm noktalarını, ben düşünmüştüm ki, o düşünmüştü ki, başka bir yerinden...
düşündüğü gibi olmadı.
içinden bir vampir çıktı.
içinden bir.......................................
çiçekli bir evimizin kusmuş bir tenceresinden geçen terlemiş kuşlar
kuş ne demek dedi
kuş gibi dedim
uçuşkan
o nedir dedi?
dur senin anlayacağın gibi anlatsın dediler
sıcak mı dedi
bana daha farklı şeyler oluyor demişler
lineer yapıdan kaçmak
lineer yapının içindeyken ne kadar mümkün?
aaa hadi geri dön
elimi ısır sonra barışalım
ve kadının içinden organlar patlamış
diğer kadın gelip onu yemiş
tüm karaciğerini
yemiş
ısırdığında kan çıkmamış da
parçalarını tükürüp yavrusuna yediren görüntünün üzerine bir çarpı atmış
sigarasının külünü suya ..mış da oradan yürüyen dev adama kollarını sormuş
neden sen 305 kilosun?
senin ayaklarında neden yapışık parmaklar var derken hayır demiş benim bir tek ayağımda on iki parmak var demiş onunla gülümseyen diğer organlar demiş ki ben deliklerden çıkan dumandan öte sarmaşığım peki demiş minik dev,
minik dev bir gün dağdan bağırmış
bir gün yolda yürüyordum.
o duvarlı o seni uyaran o her şeyi titreten ker gelmiş
bu kafa ile çok zor
emek gerek demiş bilge kral dönüşmek için
ben bugün seninle deli gibi dönüştüm
bu mümkün değil demiş bilge kraliçe
biri ile dönüşemezsin onu ancak yersin
yedim demiş
tüm kollarını ve tüm saçlarını yedim
geri kalan o aşkla
elinde ne var diye bakmış
bir migrostan alayı almamış bakkal bulmuş
o bakkalın içindeki arka odada bir tüp varmış
o tüpün içindeki mavi gaz her yere uçmuş
sivy gelmiş
çocuklarını bantladığı odadan kaçmış
bu tuşların taşı senin göbeğin kadarmış
parmaklarındaki o inadına sürülmüş taze salçalı berbat çakmak oraya o gün kayak yaparak gelmiş
ben sana kemal gelsin demedim mi
bülbüllü
yıllar bir dolu bir boş geçiyor
kocaman kadın arkasını döndü ve kanatlarını gördüm
yapmacık gülümsemeleri
öğrendiği yerden ah o insanları bir daha görmeyecek olmak
ah'lı cümlelere de bir siktir
seni içime
hadi gelsene yunanistan'a seninle hiç gitmedik mesela
tüm kadınları, çocukları, bebekleri, tüm çöpçüleri, tümleri dudağından öptü
sonra dedi ki bu dudak morarmış
o dili bilmediğimiz için ben çok şaşkındım ama
kafana koysan yaparsın dedi
iknasının ötesinde 1500 tane öpücük olmalı
1750 tane duvarı varmış
2500 tane kedisi
30000 tane mağarası varmış - gel dedi
tamam dedim
80000 severim ben dedim
o da bir şey mi, ben de 7 tane var dedi
ben o zaman seni çok sevdim sevgilim

travma gibi dinledi

vur-du dedi.

ya

nasıl desem, susmak, bunu yapabilir misin?
yapamıyorum.
anlatsana.
yapamıyorum.
dil.
diller.
diller.
çığlığı resimle atmak.
miss you. miss you. miss you.
dans ederken hiç olmayacak mı?
sus. sus. sus.
gel. gel. gel.
gerçekten yapmayacak mısın?
hiç bir şey istemiyorum.
ne çok şey.
yolculuğumun en güzel yanı, susmak.
susarak da...
ne kadar yapışkan.
bir yunan ..'sı.
kollarımın içinde gezinen o sıvı. babicik.
çok acıyacak. o zaman işte yaşadığını hissedeceksin.
girdiğin o delikler. bir kulak kadar.
neden yapamadım? :)
kendini bir güzellikle kabul etmek ki -- işte orada durulamayacak kadar...
hande.
hande.
hande.
hande.
hande bey. suya düşer.
:)
hande bey, bir gün sudan çıkar. bakamaz. suyun yüzüne bakamaz. suyun yüzüne bakamaz. suyun yüzüne bakamaz. biraz sonra seslerini hapsedecek. sana bir şey yapmam. yapabilirim ama yapmam.
gecelerce uyuma.
gecelerce uyumadan.
gecelerce.
bu fışkıran tortular. gerçekten yapmayacak mısın?
gerçekten yapmayacak mısın?
gerçekten yapmayacak mısın?
sake. maki. sake. maki.
çocuklu günler.
seni ne kadar.
kelimeler ne kadar.
ne yapayacağını çok da bilemeden. tam da bilemeden. şaşkın. şaşkın.
bir yunan...
bir yunan ..'sı.
bitmedi. bitirmeden gitmezsin. sigaraların hepsini söndürmeden. sen kocaman bir kahkahasın. canımı acıtır mısın? biraz daha sokar mısın?