26 Kasım 2010 Cuma

selin'le

çişimizi konuştuk. ilk intimate konusmamız. derste konusmak ve sonra o kadınla tuvalete girmek. kapalı odalar. o çişine biraz geç başlamış. benim de onun varlığı sebebi ile az yaptığımı düşünmüş. çiş gerginliği yaşadığımız doğru. kapatıldığımız da. erkeklerin çişini konuştuk sonra. açık, pisuar mıydı o beyaz tabaklar? açık ve diyaloğa da açık bir çiş, penis, onlarınki.. kapalı, gizli, kuyuya düşmüş bir vajina bizimki.

selin'in çişimiz hakkında konuşmasına bayıldım.
kaç kişi gelip bana bunu anlatır ki...
ki bunlar benim hep düşündüklerim...

bu benim için, mutlu bir andı. çişimiz hakkında konuşmak. aslında politik bir iş. yine don dolaş, personal is political. bu minik gibi görünen ve aslında dağlar kadar olan yaşananlar... sadece bir çiş değil işte. bunca yılın birikmişliği, B'nin, F'ye vakit ayırmadığımı düşünmesi, fotoğraflarımı herkesin görüp görmediğini kontrol etme çabası, baskı baskı baskı. bu görünmeyen çiş baskısı!

çişimizi yapma biçimi... bütün bu yaşananların bir sonucu sadece...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder