4 Haziran 2010 Cuma

Ali...

Gittim işte. Sarıldım. O, dikti. Ben ona eğik. Önce bekledik. Sonra dinledik. Erkekler önde. Kadınlar arkada.
Mekan güzeldi. Tasarlanmış. Yaka fotoğrafları..
Telefonlar çaldı. Nasılsın görüşmeyeli? Muhabbetler..
Bir toprak parçasından çağla ağacı büyümüş, koparıp yedik. Taşlı.
Akıyor. Hep pastalı değil.. Hep minik elli değil.. Bu sefer toprağa..
Asil ve güzel arkadaşım.
Bedenim oradaydı ama daha çok yanında nasıl olabilirdim?
Sonra sen de ağladın...
Taşındı. Kondu. Örtüldü. Kuşlar öterken...